İstanbul Havalimanı dış hatlar gidiş terminalinde uçuştan üç saat önce bilet ve bagaj işlemlerimizi tamamlamak üzere buluşacağız. Türk Hava Yolları'nın TK1823 sayılı tarifeli seferi ile saat 10:00’da Paris'e yapacağımız uçuşumuz yaklaşık 3 saat 40 dakika sürecektir. Paris lokal saati ile 12:40’da varışımız sonrası dünyanın en önemli metropollerinden, her köşesinde tarihinin izlerini görebileceğiniz Paris’i gezmeye başlıyoruz. Romantizm denildiğinde akla ilk gelen simgelerden biri olan Paris’e bu özelliğini veren kuşkusuz neoklasik tarzı mimarinin bütün şehri şekillendirmesi diyebiliriz. Haussmann binalarının, geniş caddelerinden ara sokaklarına kadar süslediği, ziyaretçilerini sanki açık hava müzesindeymiş gibi ağırlayan Paris, her seferinde sanattan kültüre, modadan gastronomiye kadar ziyaretçilerine geniş bir deneyim yelpazesi sunuyor. Paris şehir gezimizde ilk durağımız, alış veriş denildiğinde akla ilk gelen Champs Elysees caddesi. Zafer Takı’ndan, Concorde Meydanı’na kadar uzanan Champs Elysees, dünyaca ünlü birçok moda markasına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, gastronomi, eğlence ve sanatsal etkinliklerinde yoğun olarak yaşandığı yerlerden birisidir. Günün yorgunluğunu burada vereceğimiz serbest zaman sonrası atarken, Champs Elysees’in ihtişamına hayran kalacaksınız. Paris’teki ilk günümüzde; Concorde Meydanı, Eiffel Kulesi, Louvre Müzesi, Napolyon’un Anıt Mezarı (Les Invalides) panoramik olarak göreceğimiz diğer önemli noktalar arasında yer almaktadır. Akşam saatlerinde otelimize varışımız ve odalarımıza yerleşmek için serbest zaman. Gezimiz sonrasında kalacağımız otele hareket edeceğiz.
Sabah saatlerinde Paris’in en önemli noktalarını görmek için otelimizden ayrılıyoruz. Paris’in kuzeyinde bulunan şehrin en sanatsal ve bohem bölgesi Montmartre (Ressamlar Tepesi) ilk durağımız olacak. Aracımızla ilk olarak canlı gece hayatı ve renkli atmosferi ile dünyaca ünlü kabare şov Moulin Rouge’a da ev sahipliği yapan Pigalle bölgesini göreceğiz. Füniküler ile çıkacağımız Ressamlar Tepesi’nde Sacre Coure Bazilikası bizleri karşılıyor olacak. Bir zamanlar dini yaşantının merkezi olan Ressamlar Tepesi'nde, Fransa'nın manevi yenilenmesini simgelemek amacıyla 1875 yılında yapımına başlanan Sacre Coure Bazilikası, ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra ibadete açılabilmiştir. Montmartre bölgesi manevi dönüşümünün ardından bir sanat merkezi haline gelmiş ve Vincent Van Gogh, Pablo Picasso, Salvador Dali ve Emile Zola gibi birçok ünlü sanatçıya da ev sahipliği yapmıştır. Sanat galerileri ile dolu bohem sokaklarında dolaşmaktan çok keyif alacağınız Ressamlar Tepe’sini keşfetmek ve öğle yemeği için serbest zamanınız olacak. Şehir gezimize modern sanatın ve entelektüel yaşamın merkezi olarak bilinen, birçok eğlence mekanının da bulunduğu Montparnasse bölgesini görerek devam edeceğiz. Sonrasında Seine Nehri üzerinde yapacağımız tekne turu ile Paris’in ikonik yapılarını göreceğimiz keyif dolu bir deneyim sizi bekliyor olacak. Nehir turumuz esnasında; Eiffel Kulesi, Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi, Alexandre III Köprüsü, Orsay Müzesi ve Institut de France panoramik olarak göreceğimiz yerlerin sadece birkaçı. Akşamüzeri saatlerinde Paris’in muhteşem manzarasını kuşbakışı izleyebileceğiniz Eiffel Kulesi’nin 2. katına çıkacağız. 1889 Paris Dünya Fuarı için tasarlanan kule, zamanla Paris’in simgesi ve dünyanın en ihtişamlı yapılarından biri haline gelmiştir. Hala dünyada milyonlarca ziyaretçi ağırlayan en bilindik turistik noktalardan biridir. Gezimiz sonrasında kalacağımız otele hareket edeceğiz.
Sabah saatlerinde otelimizden ayrılarak yine Paris şehir merkezine doğru yola çıkacağız. Lüksemburg Bahçeleri’ni gezerek başlayacağımız günümüze, Avrupa’nın en eski üniversitelerinden olan Sorbonne Üniversitesi, Fransız Devrimi'nde ölenlerin anısına yapılan anıt mezarlık Pantheon ve şehrin en güzel meydanlarından Concorde Meydanı ve Vendome Meydanı’nı görerek devam edeceğiz. Louvre Müzesi’nin önünde vereceğimiz serbest zaman içerisinde dilerseniz müzeyi ziyaret edebilir (giriş bileti önceden web sitesinden alınmalıdır) ya da tax free olarak alışveriş yapabileceğiniz Benlux mağazasında vakit geçirebilirsiniz. Serbest zaman sonrası Louvre Müzesi’nden kısa bir yürüyüş ile ulaşabileceğimiz Opera Meydanı’na doğru ilerleyeceğiz. Opera Meydanı, etrafında birçok kafe, restoran ve Galeries Lafayette gibi alışveriş merkezlerinin bulunduğu Paris’in en canlı meydanlarının başında gelmektedir. Opera Binası’nın ihtişamı ile büyüleneceğiniz ve Paris’in atmosferini iyice benimseyeceğiniz meydanda vakit geçirmek için serbest zamanınız olacak. Akşam saatlerinde otelimize dönüş ve dinlenmek için serbest saatler.
Not: Dileyen misafirlerimiz bugünü Disneyland’ı keşfetmek için değerlendirebilirler. Disneyland’a gitmek isteyen misafirlerimiz rehberimize danışabilir
Sabah erken saatlerde odalardan çıkış işlemlerimizi tamamlayarak otelimizden ayrılıyor olacağız. Yaklaşık 3,5 saat sürecek yolculuğumuz sonrası Fransa'nın en eski şehirlerinden biri olan Metz ilk durağımız. Tarihi boyunca Fransa ve Almanya arasındaki savaşlar sebebiyle sürekli el değiştiren Metz, her iki kültüründe yansımalarını görebileceğiniz tarih kokan atmosferinin yanı sıra muhteşem doğasıyla da sizi çok etkileyecek. Fransa’nın en yeşil kentlerinden biri olan Metz, Moselle ve Seille Nehirleri ve gölleri ile büyüleyici bir doğaya sahiptir. Moselle Nehri üzerinde Alman işçiler tarafından inşa edilen Orta Çağ döneminden kalma “Almanlar Kapısı", UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan göz kamaştırıcı güzelliği ile Saint-Etienne Katedrali, Place d’Armes Meydanı, ünlü Metz Kapalı Pazarı, Fransa’nın en eski yapılarından olan opera ve tiyatro binası göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Buradaki gezimiz sonrası Lüksemburg’a doğru hareket edeceğiz. Bir saat sürecek keyifli yolculuğumuz sonrası hemen şehir turumuza başlıyoruz. Stratejik konumuyla Avrupa’nın kalbinde yer alan Lüksemburg, ekonomik olarak dünyanın en gelişmiş ülkelerinin başında gelmektedir. 963 yılında kurulan şehir Roma ve Cermen kültürlerinin kesiştiği bir noktada yer alır ve iki uygarlığın etkisi altında kalmıştır. Londra Antlaşmasından sonra bugünkü sınırlarına kavuşan ve resmi adı Lüksemburg Büyük Dükalığı olan ülkenin adı ve başkenti aynı isimdedir. Doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi dokusuyla da ziyaretçilerinin beğenisini kazanan Lüksemburg’ta göreceğimiz yerler arasında; UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan tarihi surların ve yeraltı tünellerinin bulunduğu eski şehir Casemates du Bock, şehrin ana meydanlarından biri olan Place Guillaume, 17. yüzyılda inşa edilen Gotik ve Rönesans mimari tarzlarını yansıtan Notre-Dame Katedrali, Avrupa’nın en güzel balkonu olarak nitelendirilen Chemin de la Corniche göreceğimiz yerler arasındadır. Eski şehirde vereceğimiz serbest zaman süresince akşam yemeği için vakit bulabileceksiniz. Akşam saatlerinde şehirden ayrılarak otelimize doğru yola çıkacağız. Odalarımıza yerleştikten sonra dinlenmek için serbest saatler.
Sabah erken saatlerde Lüksemburg’tan ayrılıyoruz. Yaklaşık bir saat sürecek olan otobüs yolculuğumuzun ardından Almanya’nın en eski şehri Trier’e varmış olacağız. MÖ 15 yılında Moselle Nehri’nin kıyısında Roma İmparatoru Augustus tarafından kurulan Trier UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer almaktadır. Yürüyerek yapacağımız şehir gezimiz sırasında, antik Roma kenti kapısı Porta Nigra, Gotik tarzı mimarisiyle göz alıcı Meryem Ana Kilisesi, antik Roma döneminden kalma Amfitiyatro ve imparatorluk termal havuzları Kaiserthermen, Almanya’nın en eski piskoposluk kilisesi St Peter Katedrali ve günümüzde müze olarak hizmet veren Karl Marx’ın evi göreceğimiz yerlerden sadece birkaçı. Trier’de vereceğimiz kısa serbest zaman sonrası gezimize Brüksel’e doğru yola çıkarak devam edeceğiz. Yaklaşık üç saat sürecek yolculuğumuzun ardından Brüksel’e varmış olacağız. Avrupa Birliği’nin de başkenti olan Brüksel’i uluslararası diplomasinin merkezlerinden biri olarak tanımlayabiliriz. Orta Çağ’dan kalan mirasını başarıyla koruyan ve aynı zamanda modern bir metropol olarak gelişen Brüksel’de yapacağımız şehir turumuz sırasında; Kraliyet Sarayı, Grand Palace (şehir meydanı), St. Michael , Borsa Binası ve Brüksel’in simgesi haline gelen Mannequin Pis Heykeli (işeyen bebek heykeli) göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Tur bitimi şehri keşfetmek için serbest zamanınız olacak. Akşam saatlerinde otelimize doğru yola çıkacağız ve odalara giriş işlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest saatler.
Otelimizden çıkış işlemlerimizi tamamlayarak Brugge’e hareket ediyoruz. Yaklaşık bir saat sürecek yolculuğumuz sonrası Kuzeyin Venedik’i olarak adlandırılan Brugge’e varmış olacağız. Tarihi dokusu, iyi korunmuş Orta Çağ mimarisi, dar sokakları, rengarenk cepheli tarihi binaları, kanalları ve önemli yapılarıyla UNESCO tarafından koruma altına alınan şehir ziyaretçilerine adeta tarihte yolculuk imkanı sunmaktadır. Yeşillikler içindeki parkları ve doğasıyla tarih kokan Brugge, romantik atmosferiyle de sizi kendisine hayran bırakacak. Yürüyerek yapacağımız şehir turumuz esnasında Grote Markt, Gotik mimarisi ile dikkat çeken Belediye Binası, Belfort Çan Kulesi, Kutsal Kan Bazilikası, şehrin en güzel manzarasına sahip Minnewater (Aşk Gölü) göreceğimiz yerler arasında. Şehri keşfetmek için verilecek serbest zaman süresince, şirin kafelerinde vakit geçirebilir ve lokal restoranlarında öğle yemeğinizi yiyebilirsiniz. Brugge gezimiz sonrası Amsterdam’a doğru hareket edeceğiz. Yaklaşık üç saat sürecek yolculuğumuz sonrası akşamüzeri saatlerinde Amsterdam’a varışımız. Tarihi, kültürel zenginlikleri, kanalları, müzeleri ve canlı atmosferi ile ünlü Avrupa’nın en kozmopolit şehirleri arasında yer alan Amsterdam, aynı zamanda özgürlükçü yaşam tarzı ile diğer Avrupa başkentleri arasında ön plana çıkmaktadır. Genç ruhlu şehirde yıl boyunca birçok etkinlik, festival ve konserler düzenlenmekle birlikte, klasik ve modern sanat eserlerinin sergilendiği galeri, müze ve sergilerle de dolup taşmaktadır. Amsterdam turumuz sırasında şehrin en gözde meydanı olan Damrak, Hollanda kraliyet ailesinin resmi ikametgahlarından biri olan Kraliyet Sarayı, , Madame Tussauds Müzesi ve Amsterdam'daki en eski kilise olan Oude Kerk (eski kilise) göreceğimiz yerler arasında yer alıyor. Akşam saatlerinde otelimize hareket edeceğiz ve dinlenmek için serbest saatler.
Sabah otelimizden ayrılarak Amsterdam’a yaklaşık 1 saat mesafede bulunan Marken & Volendam gezimizi yapacağız. Hollanda’nın geleneksel yaşam tarzını en iyi gözlemleyebileceğimiz bu iki balıkçı kasabasını gezerken doğasından ve birbiri ardına dizilmiş rengarenk evleri sizi çok etkileyecek. Eskiden balıkçılık ile geçinen Marken köyü sakinleri, ada turistik bir yer haline gelip ana karaya köprü ile bağlandıktan sonra el sanatları ve geleneksel kıyafetlerin üretiminin yaygın hale gelmesi ile form değiştirmiş. Su baskınlarını önlemek amacıyla kazıkların üzerine inşa edilen evler, günümüzde halen koruma altında tutulmaktadır. Marken’e göre çok daha büyük olan Volendam’a köprü üzerinden kısa bir yolculuk ile ulaşacağız. Yol üzerinde çeşitli peynir üreticileri ve peynir tadım atölyesi bulunan bölgede, bir peynir üreticisini ziyaret edecek ve peynir üretimi hakkında bilgi alacağız. Alışverişiniz için kısa bir serbest zaman verdikten sonra Volendam’a doğru hareket edeceğiz. 20. yüzyılda Picasso ve Renoir gibi ünlü sanatçıların kısa süreli kaldığı bu güzel kasabada geleneksel kıyafetleri ile dolaşan birçok ev sahibi görebilirsiniz. Kısmen balıkçılığın hala devam ettiği kasabayı gezerken; tarihi balıkçı evlerini, müzeleri, el sanatlarının yapıldığı atölye ve mağazaları görebileceksiniz. Geleneksel yemekleri ile öne çıkan Volendam’da öğle yemeği için vaktiniz olacak. Bu iki güzel köyü gezdikten sonra Amsterdam şehir merkezine hareket edeceğiz ve akşam saatlerine kadar şehri gezmek için serbest zamanınız olacak. Rehberinizin bildireceği yer ve saatte bir araya gelerek otelimize hareket ediyor olacağız.
Sabah odalardan çıkış işlemlerimizi tamamlayarak otelimizden ayrılacağız. Gezimizin son gününde yarım gün geçireceğimiz Zaanse Schans Tema Parkı’na doğru yola çıkacağız. Zaandam kasabasında bulunan bu açık hava müzesi, bölgenin 18. ve 19. yüzyıl kırsal yaşamını ve endüstriyel faaliyetlerini yansıtmak amacıyla yapılmıştır. Çalışır durumdaki yel değirmenleri ile ünlü bölge, geleneksel mimari tarzdaki ahşap evleri, atölyeleri ve depoları ile ziyaretçilerine Hollanda’nın geçmişini yansıtmaktadır. Doğası ile de kendisine hayran bırakan kasabada vereceğimiz serbest zaman sorası havalimanına doğru hareket edeceğiz. Bilet ve bagaj işlemlerimizi tamamlayarak Türk Hava Yolları’nın TK 1954 sefer sayılı uçuşu ile 18:20’te İstanbul Havalimanına uçuşumuz. Yerel saat ile gece yarısı 22:50’de varışımız ile Benelüx gezimizin sonu.
Unutulmaz anılar biriktireceğiniz bir başka seyahatimizde tekrar bir araya gelmek dileğiyle…
Müze ve Ören Yerleri Girişleri: Sen Nehri Tekne Turu + Eyfel Kulesi 2. Katı Girişi,
Montmartre Füniküler, Volendam Girişi, Şehir Vergileri ve Turist Vergileri
Kişi başı 135 €
***Tur esnasında rehberimize ödeyebilirsiniz***
Konaklama ;
o Otellerinin Giriş saatleri 15:00 – 17:00 arası / Çıkış saatleri 10:00 – 12:00 arasındadır.
Uçuş Detayları ;
TK1823 Istanbul (IST) – Paris (CDG) 10:00 - 12:40
TK1954 Amsterdam (AMS) - Istanbul (IST) 18:20 - 22:50
o Kalkış ve varış saatleri yerel saatlerdir.
o * İşareti olan uçuşlar, hareket tarihinden 1 sonraki takvim gününde varış noktasına ulaşır.
o İç hat bağlantı detay ve fiyat farklarını sorunuz.
o Gruplarda fiyatlar geçerli değildir, özel fiyatlarımızı sorunuz.
Konaklama ;
o Otellerinin Giriş saatleri 15:00 – 17:00 arası / Çıkış saatleri 10:00 – 12:00 arasındadır.
Uçuş Detayları ;
TK1823 Istanbul (IST) – Paris (CDG) 10:00 - 12:40
TK1954 Amsterdam (AMS) - Istanbul (IST) 18:20 - 22:50
o Kalkış ve varış saatleri yerel saatlerdir.
o * İşareti olan uçuşlar, hareket tarihinden 1 sonraki takvim gününde varış noktasına ulaşır.
o İç hat bağlantı detay ve fiyat farklarını sorunuz.
o Gruplarda fiyatlar geçerli değildir, özel fiyatlarımızı sorunuz.
İlk yorumu siz yapın