İstanbul Havalimanı dış hatlar gidiş terminalinde uçuştan üç saat önce buluşuyoruz. Bagaj, bilet ve biniş işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile gerçekleşecek Venedik uçuşumuzun ardından bizi bekleyen özel otobüslerimize geçerek Venedik merkezine hareket ediyoruz. Venedik Tronchetto meydanına varışın ardından kısa vapur yolculuğu ile San Marco Meydanı’na varış ve panoramik şehir turu. San Marco Meydanın sonunda, ihtişamlı San Marco Bazilikası bulunur. Bu bazilika, altın mozaikleri ve Bizans tarzı mimarisiyle ünlüdür. Ünlü Ahlar Köprüsü (Ponte dei Sospiri) de burada yer alır ve mahkumların hücrelerine giderken son kez şehir manzarasına baktıkları yerdir. Şehir turumuzda, Büyük Kanal ve üzerinde bulunan Rialto Köprüsü, Dükler Sarayı, Çan ve Saat Kulesi ve Giorgio Maggiore Kilisesi görülecek yerler arasındadır. Venedik’e geldiğinizde ilk dikkatinizi çeken şey, tabii ki su yollarıdır. Büyük Kanal (Canal Grande), şehrin ana arteridir ve bu kanal boyunca, Rönesans döneminden kalma muhteşem saraylar sıralanır. Tur bitimi otelinize transfer ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Kahvaltının ardından Floransa’ya hareket. Varışımıza takiben Floransa şehir turumuza başlıyoruz. Floransa, Rönesans'ın doğduğu ve geliştiği yer olarak dünya kültürel mirasında benzersiz bir öneme sahiptir. Şehir, sanat, bilim ve felsefe alanlarında büyük gelişmelere sahne olmuştur. Medici ailesinin hamiliğinde, Leonardo da Vinci, Michelangelo, Botticelli, ve Brunelleschi gibi büyük sanatçılar ve bilim insanları burada çalışmıştır.Adeta açık hava sanat galerisi olan Floransa’da, Floransa’yı ikiye ayıran Arno Nehri, kuyumcularıyla ünlü Ponte Vecchio köprüsü, Palazzo Vecchio, Rönesans’ın baş yapıtlarından olan Herkül ve Davut heykellerine ev sahipliği yapan Piazza Della Signoria Meydanı, İtalya’nın en yüksek 3. Kubbesine sahip olan Floransa Katedrali (Santa Maria del Fiore Duomo) ve kapısıyla ünlü Vaftizhane görülecek yerler arasındadır. Akşam saatlerinde otelimize hareket ve dinlenmek için serbest saatler.
Kahvaltının ardından Toscana (Siena, San Gimignano, Pisa) turumuza başlıyoruz. Turumuzun ilk durağı tarih kokan romantik İtalyan şehri Pisa’dır. Elbette, herkesin aklına gelen ilk şey, Pisa Kulesi'dir. Eğik duruşuyla dünyaca ünlü bu kule, Piazza dei Miracoli'de, yani Mucizeler Meydanı'nda yer alır. Bu meydan, yalnızca kuleyle değil, beyaz mermerden yapılmış muhteşem Duomo Katedral ve Vaftizhane ile de göz kamaştırır. Her biri, Ortaçağ İtalyası'nın sanatsal ve mimari zenginliklerini sergiler. Pisa Kulesi ve hemen yanında bulunan Miracoli Meydanı görüldükten sonra San Gimignano’ya yola çıkıyoruz. Ortaçağ kasabası San Gimignano’ya adım attığınızda, ilk dikkatinizi çekecek olan şey kuleler olacaktır. Bir zamanlar 72 kule varken şimdi sadece 14’ü kalmıştır. Bu kuleler, eski zengin ailelerin gücünü ve zenginliğini göstermek için inşa edilmiştir. Piazza del Duomo meydanı, kasabanın sosyal ve dini yaşamının merkezidir. Burada, 12. yüzyılda inşa edilen San Gimignano Katedrali yer alır. İçeride, Ortaçağ İtalyası'nın ruhunu yansıtan
muhteşem freskleri görebilirsiniz. Katedralin hemen yanında, Belediye Sarayı (Palazzo del Popolo) bulunur. Bir sonraki durağımız, Piazza della Cisterna Meydanı. Bu büyüleyici meydan, adını ortasında bulunan eski bir su sarnıcından alır. Meydan, taş binaları ve tarihi yapılarıyla adeta bir zaman tünelinde yürüyormuş hissi verir. Burada, yerel ürünler ve el yapımı hediyelik eşyalar satan küçük dükkânları gezebilir, meydanın köşesindeki ünlü dondurmacıda (Gelateria Dondoli) dünyanın en lezzetli dondurmalarından birini tadabilirsiniz. Turumuz sonrası Siena’ya hareket ediyoruz. Mahalle kültürünün devam ettiği Siena’ya geldiğinizde ilk göreceğimiz yer, şehrin kalbi olan Piazza del Campo’dur. Bu geniş ve eğimli meydan, dünyanın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilir. Meydanın merkezinde Fonte Gaia adında, mermerden yapılmış bir çeşme bulunur. Meydan, her yıl iki kez düzenlenen ünlü at yarışı Palio di Siena’ya ev sahipliği yapar. Bu yarış, 17 farklı contradan (mahalle) gelen atların yarıştığı, heyecan dolu bir etkinliktir. Siena Katedrali (Duomo di Siena) de görülecek yerler arasındadır. Bu muhteşem gotik yapı, beyaz ve yeşil mermerlerle kaplıdır. Siena’nın dar ve dolambaçlı sokaklarında yürürken, her köşede tarih sizi karşılar. Şehirde yürürken, zaman zaman bir duvar freski veya eski bir taş yapı görebilirsiniz. Akşam saatlerinde otelimize dönüş ve dinlenmek için serbest saatler.
Kahvaltının ardından Roma’ya hareket ediyoruz. Roma’ya varışımızı takiben şehri gezmeye başlıyoruz. Bir zamanlar, sonsuz bir ihtişamla parıldayan ve tarihin rüzgarlarıyla şekillenen büyülü şehir olan Roma; imparatorlarının ihtişamına, gladyatörlerin cesaretine ve sanatın en yüce formlarına ev sahipliği yapmıştır. Bu turumuzda, Cem Sultan’ın hapsedildiği Castel Sant’Angelo’yu göreceğiz. Castel Sant'Angelo, aslında Roma İmparatoru Hadrian tarafından bir mozole olarak inşa edilmiş, daha sonra ise bir kaleye dönüştürülmüştür. Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinde ise bir tür hapishane ve papalık kalesi olarak kullanılmıştır. Roma’da göreceğimiz bir diğer yer ise şehrin kalbinde, antik çağların ruhunu taşıyan Kolezyum (Colosseum). Bu devasa arenada, bir zamanlar cesur gladyatörler ve vahşi hayvanlar, halkın tezahüratları eşliğinde destansı mücadelelere girişirmiş. Kolezyum gezimizin ardından Tatlı Hayat Filmi ile ünlenen Aşıklar Çeşmesi'ne (Fontana di Trevi) yaklaştığımızda, göz kamaştıran heykellerin arasında suyun melodisi yankılanır.
Bir dilek tutup çeşmeye bir bozuk para attığınızda, Roma’nın büyüsü sizi bir daha asla bırakmazmış. Çünkü derler ki, buraya bir kere gelen, mutlaka bir gün geri dönermiş. Hadrian Tapınağı, Pantheon 135 basamaktan oluşan ve batık gemi çeşmesini bulunduran İspanyol merdivenleri görülecek yerler arasındadır. Vatikan’ın ünlü Aziz Petrus meydanına hareket ediyoruz. Varışımızın ardından meydan ziyareti için serbest zaman. Meydanın ortasındaki dikilitaş ve meydanı çevreleyen sütunlar sizi etkileyecektir. Meydanda dolaşırken, Apostolik Sarayı ve Papa'nın pazar günleri dua ettiği ünlü pencereyi görebilirsiniz. Akşam saatlerinde Roma otelimize dönüş ve dinlenmek için serbest saatler.
Kahvaltının ardından serbest zaman Napoli şehrine hareket ediyoruz. Napoli’ye varışımızı takiben şehir turumuzu yapıyoruz. Napoli, M.Ö. 7. yüzyılda Yunanlılar tarafından kurulmuş olup İtalya'nın güneyinde, Campania bölgesinin başkentidir. Şehir, Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir merkez olmuş ve orta çağlardan günümüze kadar birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Şehir Merkezi (Centro Storico) dar sokakları, tarihi kiliseleri, antik kalıntıları ve görkemli meydanları ile ünlüdür. Duomo di Napoli (Napoli Katedrali) , 13. yüzyılda inşa edilmiş bu kale Castel Nuovo (Yeni Kale) , Palazzo Reale (Kraliyet Sarayı) , San Carlo Tiyatrosu , Galleria Umberto I , Via Toledo caddesi şehrin en önemli yapılarıdır. Gezimizin ardından Napoli Körfezi’nin güneyindeki muhteşem sahil kasabası Sorrento’ya hareket ediyoruz. Sorrento, Napoli Körfezi'nin ve Vezüv Yanardağı'nın muhteşem manzaralarıyla çevrilidir. Şehir, denize bakan kayalıkların üzerinde yer alır ve pitoresk plajları, limon bahçeleri ve zeytinlikleri ile ünlüdür. Sorrento şehrinin kalbinin attığı meşhur meydanı Piazza Tasso; kafeler, restoranlar ve dükkanlarla çevrilidir. Duomo di Sorrento (Sorrento Katedrali) de görüldükten sonra tablo misali olan körfezin tadını çıkardıktan sonra Roma’ya doğru yola çıkıyoruz. Rehberimizin vereceği serbest zamanın ardından belirlenen saatte buluşma ve akşam saatlerinde otelimize dönüş, dinlenmek için serbest saatler.
Kahvaltının ardından Outlet ve Göller Bölgesi (Outlet – Castel Gandolfo – Nemi) turumuza başlıyoruz. Castel Gandolfo, gökyüzüne doğru uzanan zarif bir kalenin etrafında şekillenen, taş sokaklarında geçmişin fısıldadığı bir masal diyarından çıkmış gibi her adımda, tarih ve doğanın birbirine sarıldığı bu huzur dolu kasabanın büyüsüne kapılacaksınız. Gökyüzünün altındaki en mavi aynaya benzeyen göl, sakinliği ve güzelliğiyle masal dünyasına açılan bir kapı gibidir adeta. Kasabanın kalbinde yer alan Papalık Sarayı, masalsı güzelliğin ve tarihsel ihtişamın simgesi gibidir. Yüzyıllar boyunca papalar, bu büyülü yerde huzur bulmuş ve dinlenmiştir. Bahçeleri, rengarenk çiçeklerle dolu patikaları ile bir rüyanın içindeymiş gibi hissedeceksiniz. Nemi ise kırmızı mücevherler gibi parlayan çilek tarlaları ile ünlüdür. Her yıl yapılan Çilek Festivali, renkli
şenliklerle kutlanır. Nemi gezildikten sonra İtalya'nın en ünlü outlet bölgesinde serbest zaman. Bu outlet merkezleri, hem yerli halk hem de turistler için cazip alışveriş fırsatları sunar. Roma'nın tarihî ve kültürel zenginliklerini keşfettikten sonra, bu modern alışveriş merkezlerinde keyifli bir mola verebilir, sevdikleriniz için hediyelik eşyalar ve kendiniz için özel parçalar bulabilirsiniz. Akşam saatlerinde otelimize dönüş ve dinlenmek için serbest saatler.
Kahvaltının ardından odaların boşaltılması ve rehberinizin bildireceği saatte Venedik havalimanına transfer. Türk Havayollarının tarifeli seferi İstanbul’a uçuş. İstanbul Havalimanı’na varışımızla birlikte turumuzun ve servislerimizin sonu.
Unutulmaz deneyimler yaşayacağımız bir başka turumuzda tekrardan buluşmak üzere.
Venedik Giriş + Vaporetto + Lokal Rehberler + Turist Şehir vergileri
Kişi başı 150 €
***Tur esnasında rehberimize ödeyebilirsiniz ***
İlk yorumu siz yapın